Gereksiz bir soru, bende bundan yılllaaaar evvel böyleydim. En işlevsiz şeyi olayın püf noktası zanneder ve oradan yürüyeceğimi düşünür onun peşine düşerdim. Sonra bi' gün adını hepinizin bildiği bi' adamdan panenka yiyerek anladım bu tür yönlenmelerin gereksiz olduğunu. Sonra hemen pes etmedim tabi, uzunca bir süre tırmaladım kafamdaki bu tür denklemleri çözmek için ama, hayat işte zamanla öğretti gereksiz olduğunu.
Sorunun asıl cevabını yukarıda verdim, bak bunu öyle herkes yapmazdı, sen tabi yine değerini bilmeyeceksin ama ''hayat işte'' belki bilirsin diye yazmak istedim.
Bunun dışında ihaleyi aldıktan sonra şantiye şefi gitmez normalde ama kelime anlamlandırmalarına takılmayalım diye o kısmı es geçerek uykulu uykulu merakını da gidereyim.
illa ihale aldıktan sonraki süreci soruyorsan;
ihale türüne göre bürokratik şeyler halledilir; bakanlıklar belediyeler bankalar teminatlar tanışma rüşvetleri v.s
ardından halihazırda önceden çıkarttığın(!) fizibilite(he he) doğrultusunda tanıdık taşeronlarla ve malzemecilerle anlaşırsın( uygulamada şöyle olur, o iş kalemini eski yaptığın kişiler varsa ihale teklifi öncesi onlara sorarsın zaten, yoksa da tanıdıklarının tanıdıklarıyla ilerlemeye çalışırsın o da olmazsa imalat yapacağın coğrafyada iş yapan adamları bulursun)
Taşeronların arından, sora sora kalemlerine göre malzemecilerinle/tedarikcilerinle anlaşırsın.
şantiye mobilizayonunu yaparsın.
taşeronları imalata sokarsın
örnek bir sistem belirleyip(enka menka) teknik kadronu oluşturur imalat/kontrol/yönetim süreçlerine geçersin.